Yaz mevsimiyle beraber boğulma vakalarında artış görülüyor. Türkiye’de bir haftada 12 çocuk boğularak yaşamını yitirdi. Kimi serinlemek için baraja girip boğulurken kimi ise dere göl gibi alanlarda düşerek can verdi. Uzmanlar çocukların güvenli alanlarda yüzebilmeleri için tesislerin açılması ve devletin önlemler alması gerektiğine vurgu yaptı.
Cumhuriyet’e konuşan İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Yürütme Kurulu üyesi avukat Kardelen Ateşci, “Boğulma vakaları çocuğun temel haklarıyla ilişkili olmasına karşın ne yazık ki ülkemizde yeteri kadar dikkat çekmemekte, bu konuda ciddi veri eksikliği bulunmakta. Oysa her sene çocukların yaşam hakkı, sağlık hakkı, iyi ve güvende olma halleri boğulma vakalarıyla ihlal ediliyor. Çocuk haklarına ilişkin sözleşme gereği devletin çocuğun yaşam hakkını ve diğer haklarını koruması temel yükümlülüğü. Bu sözleşmenin tarafı olarak devlet gerekli önleyici tedbirleri almak zorunda. Devlet tarafından, çocukların baraj gibi yerlere girmemesi için gerekli engelleme yapılmalı” dedi.
‘BİLİNÇLENDİRMEK ÖNEMLİ’
Engellemenin tek başına çözüm olmadığına vurgu yapan Ateşci, “Engelleme yapılırken çocukların güvenli şekilde yüzebileceği alternatif güvenli tesisler sağlanmalı, bu tesisler çocukların erişebileceği yerlerde olmalı ve sayıca da yeterli olmalı. Bunların hepsi çocukların yaşam hakkını korumak adına devletin yükümlülüğü gereği. Aynı zamanda, ihmalden dolayı sorumluluğu bulunan ilgili görevlilere etkin ceza politikası uygulamalı. Cezasızlık politikası, bir çocuğun yaşam hakkını gölgelememeli. Ayrıca çocukların, ailelerinin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine çözümün bir parçası olarak oldukça önemli” ifadelerini kullandı.
